En Ünlü Siber Saldırılar: Estonya Siber Saldırısı

En ünlü siber saldırılar serimizde siz değerli kullanıcılara merak edilen siber saldırıların detaylarını anlatıyoruz. Tarihin ilk siber savaşları olarak da bilinen Estonya siber saldırısı hakkındaki detayların hoşunuza gideceğini düşünmekteyiz. En ünlü siber saldırılar hakkında daha çok içerik istiyorsanız yorumlar kısmında bunu belirtmeyi ve içeriklerimizi sevdiklerinizle paylaşmayı unutmayın.

Dünyanın ilk siber savaşları Rusya – Estonya ve Rusya – Gürcistan arasında gerçekleşmiştir. Rusya dünya üzerinde en hızlı ve en gelişmiş siber güvenlik altyapısına sahip ülkelerden biri arasında yer almasını bu tarz siber savaşlara bağlıyor. Aslına bakılırsa aralarındaki politik durumlar bu iki ülkenin Rusya için resmen bir deneme tahtası olduğunu da belirtmek isteriz. Rusya, yapmış olduğu siber saldırılar sonucunda bu iki ülkenin neredeyse bütün resmi kuruluşlarını uzun bir süre (yaklaşık 3 hafta olduğu söyleniyor.) boyunca kesintiye uğratmayı başarmıştır. Yani en ünlü siber saldırılar listesinin belki de en acımasız olanlarından birisi Estonya siber saldırısıdır. Bu yüzden detayları okumanızı tavsiye ederiz.

İçindekiler Tablosu

En ünlü Siber Saldırılar: Estonya Siber Saldırısının Ardındaki Sebepler

Aslına bakılırsa bu savaşın arkasında olan bitenleri anlamak için biraz tarihe ilgi duymak gerekmektedir. Çünkü Estonya ile Rusya İkinci Dünya Savaşı’nda birlik olup Almanya’ya karşı saldırılar düzenlemişti. Bu savaş bittiğinde Rusya, Estonya’nın bir bölgesine asker anıtı dikti. Bu asker anıtının ismi “Bronz Asker Anıtı” idi. Daha sonra Estonya bu anıtı Rusya’ya danışmadan ve haber vermeden ortadan kaldırdı. Bunun sonucunda Estonya’da bulunan Rus halkı ayaklanmaya başladı. Daha sonra bu ayaklanmalar diğer ülkelere de sıçradı ve yağmalar bile başladı. Kısacası bu asker anıtını kaldırmak ölen Rus askerlere hakaret olarak kabul edildi. Yani özetle en ünlü siber saldırılar listesinde olan bu saldırı bir anıtın ortadan kaldırılması sonucunda başlamıştı.

Buraya tarih okumaya gelmediğinizi düşünerek tarih kısmını biraz kısa tutmak istiyoruz. Dilerseniz “Bronz Asker Anıtı” hakkında araştırmalar yaparak bu anıtın nelere sebep olduğunu öğrenebilirsiniz. Anıtın gerçek anlamda, tamamen, kaldırılmasından sonra ikilinin arasında büyük bir gerginlik oluştu. Hemen ardından kaynağı bir süre belirlenemeyen ve oldukça büyük çapta bir siber saldırı gerçekleşti. Bu saldırı genel olarak devlet kurumlarını hedef alıyor ve saf dışı bırakmaya çalışıyordu. Saldırıdan etkilenenler arasında:

Büyük haber kanalları,
Devlet bakanlıkları ve parlamentoları,
Birçok siyasi parti,
Birçok telekomünikasyon firması,
Büyük birçok banka, yer almaktadır.

Yukarıdaki listeye bakıldığında yapılan siber saldırının ne kadar büyük ve şiddetli olduğunu rahatlıkla anlayabiliriz. İşte bu dönemde diğer ülkeler savaşların artık yalnızca yer yüzünde, topla, tüfekle yapılmadığını anlamaya başlamışlardı. Birçok ülke Rusya – Estonya arasında meydana gelen bu siber savaş neticesinde siber güvenlik için ilgili birimleri oluşturmuş ve çalışmalara başlamıştı. Tarih bu ikili sayesinde siber savaşlar ile tanışmıştı. Bundan dolayı en ünlü siber saldırılar listesinde Estonya siber saldırısı oldukça farklı bir yere sahiptir.

Rusya – Estonya Siber Savaşı Neden Tarihin İlk Siber Savaşı Olarak Sayılıyor?

Aslına bakılırsa bu sorunun cevabı oldukça basit. Dünya üzerinde birçok ülkenin siber saldırılara bakış açısı bu savaş sayesinde şekillenmiştir. Uluslararası güvenliğe bakıldığı zaman bu savaş, siber saldırıların hangi durumlarda savaş sebebi sayılıp sayılamayacağının konusunun açılmasına sebep olan bir savaştır. İşte bu ve buna benzer birçok gerekçe neticesinde tarihin ilk siber saldırısı Rusya – Estonya ikilisinin arasında gerçekleşen bu savaştır. En ünlü siber saldırılar listesine alma sebebimiz de tam olarak budur.

Rusya’nın Yaptığı Doğrulandı Mı?

Tüm dünya bu saldırının Rusya tarafından yapıldığını öne sürmüştür. Fakat buna yönelik herhangi bir somut delil bulunmamaktadır. NATO biriminde bulunan siber-terörizm uzmanları Estonya’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük liman kenti olan Talinn’e göndermiştir. Bu uzmanların yaptığı araştırmalar neticesinde Rusya’nın bu işte payı olduğu kanıtlanmıştır. Fakat yalnızca Rusya’nın yaptığına yönelik bir delil bulunamamıştır.

Siber saldırının ilk aşamalarında birçok saldırganın IP adreslerinin Rusya’da tespit edilmiş olması kanıt olarak gösterilmiştir. Bu IP adreslerinin büyük bir çoğunluğu Rusya sınırları içinde bulunan kamu kurum ve kuruluşlarını göstermiştir. Bunun üzerine saldırının Rusya tarafından yapıldığı kanısına varılmıştır. Estonya’nın savunma bakanı ise saldırının arkasında Kremlin’in olduğunu ileri sürmüştür. Bu iddiaların karşısında Kremlin sözcüsü de sessizliğini bozarak böyle bir şeyin mümkün olmayacağını ve yapılan siber saldırıların Rusya ile bir bağlantısı olmadığını söylemiştir. Tabii ki böylesine ciddi ve en ünlü siber saldırılar listesine alınmış bir savaşta, birkaç IP adresi bulmak kanıt olarak sayılamazdı.

Saldırıların üstündeki perde hiçbir zaman tam olarak aralanamasa da bu saldırının dünya üzerindeki etkileri oldukça büyüktür. Saldırıyı kim düzenlediyse düzenlesin, bir siber saldırının ortaya çıkarabileceği etkiler o yıllarda bile son derece net bir şekilde gözler önüne serilmiştir. Çok daha farklı siber savaşlar hakkında içerik istiyorsanız yorumlar kısmında belirtebilir ve içeriklerimizi sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Aynı zamanda siber güvenlik blogu içinde gezinmeye devam ederek temel siber güvenlik önlemleri ve gelişmiş konular hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.